Roma Şehri Hakkında Bilgi

Roma şehri İtalya’nın başkenti, eğer İtalya yarımadasını bir çizme dersek, çizmenin tam diz kısmında yer alır. Tarihin yaşamış en büyük imparatorluğu yaptığımız Roma turu sırasında gezidiğimiz bu mekanlarda doğmuş büyümüştür. Dünyanın birçok büyük sanatçısının, hatta en büyüğünün ömrünün mutlaka bir bölümünün geçtiği yerlerdir. Şehrin ve yaptığımız gezilerde verilen hizmetlerin önemini, önümüzdeki satırları okudukça çok daha iyi anlayacaksınız.

Şehrin gezilecek yerlerini tatili için gelen misafirler ile yaptığımız turistik gezilerin hepsi, binlerce yıllık bu tarihi mirasın tanıtımı ve burayı ziyaret edenlerde en iyi şekilde kavranmasını sağlamak içindir. Yani aslında bu bir gezi blog sitesinden çok, kokartlı profesyonel bir rehberin bazı bilgilerini ve verdiği hizmetleri paylaştığı, şahsi sayfasıdır.

Dünya’da kaç şehir vardır ki dünya medeniyet bayrağını bin yılın üzerinde sallamış olsun? Roma tarihi bakımdan, dünya üzerinde başka hiçbir şehir ile kıyaslanamayacak kadar çok kültür mirasına sahip bir şehirdir. Dünyanın bir dönem merkezi halinde olan bu şehir 2800 yıllık bir tarihi mirası içinde barındırır. Kalıntıları görülmesi gereken yerlerin her yerindedir.
Adeta bir “açıkhava müzesi” demek çok da yanlış bir deyiş olmayacaktır. Küçük bir örnek vermek gerekirse, daha ilkokulda hayatımıza Roma rakamları ile girmiştir. Ki bu rakamları bile, binlerce yıldır hayatın her alanında kullanmaya devam ediyoruz. Birlikte yaptığımız şehir turlarımız sırasında, her taşının altında yatan birçok bilgiyi öğrenmenizi sağlayarak seyahatinizin verimini kat ve kat artırıyoruz. Bilgi için benimle irtibat kurabilirsiniz.

İtalya’nın başkenti olan Roma, İtalya’nın en kalabalık turistik şehridir. Dünyada 2000 yıldır önemini koruyan bu tarihi şehir, Avrupa’da Atina’dan sonraki ikinci eski büyük şehir olmuştur. Modern devlet anlayışı ile birlikte hukuk ilkelerinin doğduğu yerdir. Tarihte yer almış ilk büyük ve güçlü imparatorluk kurulmuş, Hristiyanlık bu kutsal sayılan topraklarda Batıya yayılmış, gelişmiş ve Roma bu konuda Hristiyanlık için kutsal bir merkez haline gelmiştir. Hristiyanlar için çok önemli bir yer konumuna ulaşmış ve bu konuda birçok ziyaretçi dini vazifelerini gerçekleştirmek için de bu topraklara gelmek istemiş ve istemektedir.

Ziyaret sebebiniz her ne olursa olsun, bilerek ve anlayarak dolaşmak hem vaktiniz hem de paranızın hakkını vererek harcamanız anlamına gelmektedir. Dünya tarihi bakımdan, bu kadar önem taşıyan çok az şehir vardır. Bunlardan birisi de İstanbul’dur. Ama bu kadar tarihi mirasın, şehrin göbeğinde ve müzelerinde, zamana meydan okurcasına ayakta kaldığı tek şehirdir. Ziyaretçilerine meydan okur. Bu İtalya’nın başkenti, “sanki bu gelişim yeterli olacak mı acaba, büyük ihtimalle imkanım olursa ben buraya tekrar gelirim” dedirtir. Aşağıda işinize yarayabilecek sitemdeki bazı bilgiler ile ilgili bağlantılar bulunmaktadır:

İtalya’nın yarımada şeklindeki konumunda; Roma, ortasında yer almaktadır. Tiber (Tevere) ırmağının 2 tarafındaki yedi tepe üzerine konumlanmıştır. Kutsal Melek Kalesi (Castel Sant’Angelo) bu nehrin sağ tarafında Vatikan yakınlarında yer almaktadır. İtalya’nın tarihi boyunca önemi olan bu tepeler şunlardır; Capitolino (Campidoglio), Palatino, Aventino, Celio, Esquilino, Viminale, Quirinale. Alçak olan 3 tepe daha bulunduğu gibi, şehir kuzeydoğudan Sabine, güneyden ise, Albani Dağları ile çevrilidir. Denizden 25 km kadar içeride bulunmaktadır.

Roma şehrinin hem plajlarından birisi, hem de iskelesi olan Lido di Ostia, Tiber nehrinin kıyısındadır. Tiber nehri Tiren Deniz’ine dökülmektedir. Dökülmeden önce ikiye ayrılır. Roma’yı İmparator Aurelianus’un yaptırmış olduğu duvarlar kuşatmaktadır. İmparator Aurelianus M.S. 271 – 279 yılları arasında tahta çıkmıştır. Fakat günümüz Roma’sına bakıldığında bu duvarlar aşılmış ve yerleşim genişlemiştir. Roma nüfus açısından değişiklik göstermektedir. Turist yoğunluğunun olduğu dönemlerde Paris’ten sonra gelen 2. şehirdir.

Roma; şehir güzelliğinin yanında, eski Roma’nın eserleri ve anıtlar konusunda da çok zengindir. Geneli barok ve rönesans dönemlerden kalma kiliseler  ve çeşitli sanat eserlerleri ve tarihi yapılar buradadır. Ayrıca Katoliklerin merkezi olan Vatikan’ın burada bulunması da Roma’nın konumunu güçlendirmiş ve ünlenmesini sağlamıştır.

400 km’den biraz daha fazla bir uzunluğa sahip Tiber (Tevere) ırmağı, kuzeyden gelerek Roma’yı ikiye bölüp geçmekte, güney batıya yönelerek Tiren Denizi’ne dökülmektedir. Irmağın ikiye böldüğü bu kısımlar birbirine eşit değildir. Şehrin büyük kısmı Tiber ırmağının doğu yakasında kalmaktadır. Bu iki yakayı birçok köprü birleştirdiği gibi yazları Tiber nehri suları azalmaktadır. Bu nehir kıyısından rahat gözlemlenebilmektedir. Kışın da suyun rengi toprak rengi gibi kahverengi olmakta ve ancak küçük tekneler ırmağı kullanmaktadır.

Romalılar bu vilayeti, Eski ve yeni olarak ikiye ayrılmaktadır. Aslında buna şehrin tarihi merkezi ve daha yeni yerleşimin olduğu kısım demek daha doğru olacaktır. Eski diye adlandırılan kısım, Pincio Tepesi’nden başlayıp, Capitolino’ya kadar devam etmektedir. İçine Campo Marzio’yu da alan bu bölge batı kısmını oluşturmaktadır ve Eski Roma olarak adlandırılmakta ve bilinmektedir. En eski tarihi yapılar ve anıtlar bu batı bölgesindeki eski Roma kısmında bulunmaktadır.

Roma’nın doğusunda kalan kısım yani şehrin “yeni” diye adlandırılan kısmında, XVIII. ve XIX. yüzyıllarında yapılaşmış ve gelişmiş, geniş bulvarlar ve modern yapılarla çevrelenmiştir.

Her bir köşesi tarih kokan bu şehir, Batı yakasında Tiber, diğer yakasında da ayrı bir devletmiş gibi görülen ve sayılan, Hristiyanların kutsal bir merkez olarak gördüğü Papalığın merkezi olan Vaticano (Vatikan) ve San Pietro Kilisesi bulunmaktadır.

Devlet içinde devlet olan Vatikan, Roma’ya ayrı bir özellik katmakta, politik ve ekonomik açıdan da şehrin gelirlerine tabiki katkı sağlanmaktadır. Bu deyimi aslında şehrin içerisinde bir başka devlet olmasından dolayı kullandım. Bayrağından ordusuna, kendilerine ait postanesinden özel demir yolu istasyonlarına kadar her şeyi özgünleşmiş olan Vatikan, Roma’nın kalbinde yer almaktadır. Sadece hac için dünyanın dört bir tarafından gelen katolikler gelmiyor. Aynı zamanda merak edip kültürel gezi için, dünyanın bu en küçük ülkesine her yıl milyonlarca turist akın etmektedir. Düzgün türkçe anlatımlı bir Vatikan turu yaptığınızda tüm aslında bu milyonlarca insanın ne derece haklı olduğunu anlayacaksınız. Çünkü gerek bazilika ve gerekse Vatikan Müzeleri, antik, rönesans, barok ve modern dönemde, dünyanın en büyük sanatçılarının en büyük eserlerinin toplandığı yerdir. Ve tabiki ancak verimli ve kaliteli bir şekilde gezildiğinde unutulmayacak anılara dönüşmektedir.

Eski çağdan kalma Roma şehri, eski ve yeninin güzelce harmanlanmasıyla oluşmuş, her köşe başında büyük meydan ve tarihi anıtların gösterilmesi için yapılmış olan yollarla zenginleştirilmiştir. Bu özellikleri vesilesiyle büyük ihtimalle en çok tarihi belgeseli çekilen yerdir. Bu alanlardan en ünlü olanlar şunlardır; Piazza Barberini, Piazza Colonna, Piazza del Popolo, Piazza Venezia.

Roma Rehberi Ertürk Durmuş’un, burada yaşayan resmi makamlardan aldığı lisansı ile kokartlı rehber olan, kendi verdiği hizmetleri hakkında bilgi veren bir gezi notları sitesidir. Bu site Roma’da türk rehber olan Ertürk Durmuş ve Roma turları sırasında verdiği türkçe rehberlik hizmeti hakkında bilgiler içerir. Verdiğim hizmetler, gezilecek noktalar ve dikkat edilmesi gereken diğer detaylar için, ana sayfa ve referanslardan başlayarak, siteme göz atınız.

Şehir turuna, alışveriş için de gelen misafirler olabilmektedir. Roma’da alışveriş yapmak için çeşitli alternatifler mevcuttur. Roma outlet, şehrin biraz dışarısındadır.

Burada kullanacağınız para birimi Euro’dur. Alışveriş için buraya kaç para ile geleyim diyorsanız, genellikle Türkiye’de kaç TL ise Roma’da yeme içme için o kadar € ödersiniz. Dilerseniz havaalanından otele ulaşım için yardımcı olabilirim. Bu konu hakkında da uçak bileti aldıktan sonra benimle iletişime geçebilirsiniz.

Roma’da gezilecek yerler aslında burada kaç gününüz bulunduğu ile alakalıdır. Aslında birçok tur firmanın yaptığı yarım günlük Roma gezisi, kanımca fazla ticaridir. 2800 yıllık Roma şehri tarihi, kalıntıları şehrin her yanına yayılmış bir yeri, yarım günde panaromik tur ile gezmek, kanımca kendinizi burayı gezdiğinizi zannederek kandırmaktır. Eğer müze ve tarih merakınız varsa, şehir merkezinde ve dışında haftalarca bile kalabilirsiniz. Sadece Vatikan Müzeleri’nde bile bir günlük bir gezi yapmak mümkündür ki, meraklı misafirlerle birçok kere yaptık.

Roma şehri hakkında bilgi: İtalya’nın orta kısmında bulunmaktadır. Lazio bölgesinin en büyük şehridir ve Lazio bölgesi yönetim binası burada bulunmaktadır. Söylediğim gibi, İtalya yarımadası haritasına yukarıdan baktığımızda çizme şekline benzetirsek, kaba bir benzetme ile, çizmenin aşağı yukarı diz kısmında bulunmaktadır.

Lazio bölgesinde Viterbo, Latina, Rieti, Frosinone şehirleri de olmak üzere toplam beş şehir vardır.

Roma şehri birçok kültür görmüş ve yaşamıştır. 2800 yıllık tarihi boyunca Roma’nın başkent olma zamanları:

Kültürel ve tarihi zenginliği işte bundan ötürüdür. Bu şehir tarihi boyunca sayılanların hepsinde başkent-merkez olmuştur.

Koordinatları aşağıdaki gibidir. Peki dünya üzerinde Roma nerede?

Burada yaşayan kişi sayısı. En son sayıma göre Roma’nın nüfusu, yaklaşık 2 milyon 868 bin kişidir. Fakat tabiki bu resmi rakamdır ve turistlerle birlikte genel olarak, şehir içinde yaklaşık dört milyon insan bulunmaktadır. Kaçak göçmenlik de burada yine bir sorun teşkil etmektedir.

Roma İtalya’nın en fazla nüfusa sahip olan şehridir. Roma şehri İtalyan yarımadasının orta bölümünde bulunur ve Akdeniz’de yakın bir mesafededir. Roma’nın tarihi, kültürel, sosyal açıdan zenginliğinden bahsetmiştim. Dini özelliğini tabiki hepimiz biliyoruz. Roma seyahati sırasında gezeceğiniz yerlerden biri olan Vatikan, aynı zamanda Vatikan Müzeleri’ni de bünyesinde bulundurmaktadır. Bildiğiniz gibi Vatikan, bağımsız bir devlettir ve Katoliklerin ruhani lideri Papa’nın yaşadığı yerdir. Roma şeyahati sırasında göreceğiniz gibi, burası gerçekten renkli bir şehir olduğunu bu yönüyle de Dünya’ya yansıtır. Yalnızca İtalya’nın başketi değil, içinde Vatikan’ın da bulunduğu, bünyesinde ülke barındıran ilginç bir başkentidir.

Roma’nın rakımı ortalama, şehir deniz seviyesinden 21 metre yüksekliktedir. İlk kurulduğu 7 tepe içerisinde en yükseği, üzerinde Santa Maria Maggiore kilisesini de barındıran Esquilino tepesidir.

Şehir içi ulaşım için toplu ulaşım diğer Avrupa başkentlerine göre çok daha zayıftır. Otobüs yada metro her yere her zaman gitmemektedir. Şehir içi otobüs ve metro bilet fiyatı 2019 senesinde tam 1,5 € (bir buçuk avro)’dur. Bir bilet yüz dakika geçerlidir. Yani bu yüz dakika içinde metrodan inip otobüse aynı biletle binebilirsiniz. Ama tabiki beklediğiniz otobüs zamanında geçerse. Bunun dışında hop-on hop-off şeklindeki sightseeing İtalya turları da çok tavsiye etmiyorum. Çünkü şehrin asıl gezilmesi gereken ara sokaklarındaki kalıntılara uğrayamıyorlar. Bundan dolayı otel fiyatları en ucuz olmasa bile, kalınacak yer seçenekleri arasında daha İtalya seyahati sırasında daha şehir merkezi otelleri tercih etmenizde fayda vardır. Konaklama için otel tavsiye etmem konusunda ve geziniz ile bilgi almak üzere, iletişim bölümünden benimle irtibata geçiniz.

İtalya turu sırasında gezilen bütün büyük turistik merkezlerinde olduğu gibi, burada da konaklama süresince sadece liks değil, ucuz otellerde bile Roma’da şehir vergisi uygulaması bulunmaktadır. Yani otele ödeyeceğiniz ücretin yanında, çıkış yapacağınız gün vergi ödemeniz gerekmektedir. Ücretin ne kadar olduğu ilden ile ve konaklanacak otellerin yıldız sayısına göre değişmektedir. Bu rakam kişibaşı gecelik 7 €’ya kadar ulaşabilmektedir. Bu yüzden rezervasyonunuzu yaparken vergi kısmının dahil olup olmadığına dikkat etmenizde fayda vardır.

Roma’nın büyük bir şehir olduğunu belirtmiştim. Tabi burada kastettiğim sadece yüzölçümü değildi ama yüz ölçümü olarak da Roma şehri, 1285 km ile Avrupa’da bulunan en geniş yüzeye sahip şehirlerden biri durumundadır.

Roma iklimi Akdeniz’e yakınlığı nedeniyle bu bölgenin hava özelliklerine sahiptir. Yazları oldukça sıcaktır ama en çok turist de bu dönemde Roma’ya akın etmektedir. Roma’ya turist olarak gelmenin özel bir zamanı yoktur aslında çünkü bu şehir gerçekten de kendine ait bir turist varlığına sahiptir ve bu her mevsim için geçerlidir. Tabi yaz başladığında sayı bariz biçimde artmaktadır. Kış aylarının da insanları üşütecek kadar soğuk geçmediğini söyleyebilirim. Ara ara yağmurlu ve serin geçen günler olsa da; Roma sıcak bir şehirdir, sıcağı seven insanlar için ideal bir gezi yeri olacaktır. Çok soğuk havalarda nadiren de olsa kar yağışı görülebilmektedir. Bu zamanlarda Roma’nın ayrıca çok güzel bir görüntüye sahip olduğunu söyleyebilirim.

Akdeniz iklimin hakim olduğu Roma’da Batı Akdeniz iklimi görülmekte, kışlar ılık ve yağışlı geçerken, yazları da sıcak ve kurak olmaktadır. Ilıman havasının yanında şehirde kışın iki ay dışında on ay tiyatro, sinema ve kültürel eğlenceler devam etmektedir. Birçok eğlence yeri olan şehirde film sanayisi de inanılmaz gelişmiştir. Şehrin yakınlarında kurulmuş olan ‘’Cinecitta’’, Avrupa’nın hatta ve hatta Tüm Dünya’nın en büyük sinema merkezlerinden birisidir. Roma rehber ile size Roma hakkında daha detaylı bilgiyi vererek, bu endüstrinin herkes tarafından bilinmesini istemektedir.

Roma’da yaşayan kokartlı bir Türk rehber olarak, söyleyebilirim ki şehir, bahar aylarında yani sonbahar ve ilkbaharda bile yoğun bir turist ilgisiyle karşılaşmaktadır. Kışın, yaz ayına göre biraz daha sakinlik söz konusu olsa bile Roma’ya ilgi her zaman için yüksektir.

Roma’da alışveriş, gerçekten de kulağa güzel gelmektedir çünkü burası, harika bir alışveriş merkezi özelliğine de sahip bir şehir olarak, güzelliklerine güzellik katmaktadır. Bu konuda değişik alternatifler bulunmaktadır. Bazen indirim sezonuna denk geldiğinde, bazı ürünlerde Türkiye’ye göre alışveriş ucuz ulabilmektedir ve hesaplı sozon sonu ürünler bulunabilmektedir. Roma Outlet alışveriş amaçlı gelen turistler için iyi bir seçenektir. Fakat burasının şehrin biraz dışında kaldığını belirtmem gerekir. Otelinizin mesafesine göre yeri 40 dakika ila bir buçuk saat arasında sürebilir. Buraya gidebilmeniz için ben de size yardımcı olabilirim.

Tüm bunlara ek olarak yine de belirtmem gerekir ki, yılın genelinde uygun kelimesi burası için pek uygun değil. Dünya medeniyetine ev sahipliği yapmış bir yerde, o kadar yol geldikten sonra, vaktinizi gerek içeride gerek merkeze uzak kasabalarda bulunan birçok ve bitiremeyeceğiniz geri alternatifleri ile değerlendirmeniz daha uygun olacaktır. O kadar masraf yapıp buralara geldikten sonra sizin için daha kıymetli zamanınızı ve paranızı bence bu şekilde değerlendirmek en doğrusudur. Bana Roma’da yapılacak şeyler hakkında fikir sorabilirsiniz.

Roma şehrinde kullanabileceğiniz para birimi Euro’dur. Buraya gelmek istediğinizde doğal olarak yanınızda ne kadar olması gerektiğini de düşüneceksiniz. Roma’daki fiyatları Türkiye ile kıyasladığımızda; sizin Türkiye’de yeme-içme için ödediğiniz TL miktarını genellikle Roma’da Euro için de ödeyeceğinizi söyleyebilirim.

Roma şehri gece hayatı bakımından dünyanın en harekertli şehirlerinden biri olduğunu söylemek, açıkcası çok doğru olmaz. Çünkü burası bir kültür şehridir. Dünyanın en önemli müzelerini, en büyük heyket ve resim koleksiyonlarını barıdırır. Gelen turistler bu eserleri görmek için gelirler. Bundan dolayı ilk defa gezen misafirler, genellikle günün akşamında, tüm gün yürümenin verdiği yorgunlukla çok da gece hayatı aramamktadırlar. Tabiki akşamında günün yorgunluğunu çıkaracağınız barlar, club ve disco yine var. Ama bu en iyi eğlence hayatını burada bulacağınız anlamına gelmemektedir. Eğlence yerleri konusunda da gezi sırasında sizlere tavsiyelerim mutlaka olacaktır.

Roma’nın kuruluşa dair birçok efsane vardır. Bunlardan bir efsaneye göre, şehir M.Ö kurulmuştur. M.Ö 754 yılında kurulduğu söylenen Roma’yı efsaneye göre Remus-Romulus ikiz kardeşler kurmuş, Alba Kralı’nın kızı olan Rea Silvia’nın Mars’tan olma olan çocukları Remus ile Romulus, dedeleri kardeşi Amulius tarafından öldürülünce, anneleri Rea da amcaları tarafından tanrıya kurban edilmiştir. Anneleri ölen ikizler de Tiber ırmağının kıyısına bırakılarak terk edilmiş. Efsaneye göre onları önceleri bir dişi kurt emzirmiş, sonrasında da çobanlar bakıp, büyütmüş. Büyüdüklerinde bu yaşananları öğrenen Remus ile Romulus, babalarının öcünü alabilmek için onları ırmak kıyısına terk eden Kral Amulius’u öldürerek, bebek yaşta hayata yeniden tutundukları Tiber ırmağı kıyısındaki Palatino tepesine Roma’yı inşa etmişlerdir. Roma adını vermeleri de Romulus’dan gelmektedir. Fakat bu geçen sürede iki kardeş arasında krallıklarda olduğu gibi anlaşmazlıklar çıkmış ve bir kardeş diğer kardeşi öldürmüştür.

M.Ö. 753’de Remus’u öldüren Romulus, kral olmuştur. 40 yıl gibi bir süre Kral olan Romulus, bir anda ortadan kaybolmuştur. Bir hikayeye göre babası Mars onu göğe çekerek almıştır. Diğer bir hikayede söylenen ise, şehrin ileri gelen kişileri tarafından kaçırılıp, öldürülmüştür.

Bu yaşananlardan sonra Roma Krallığı, tarihiyle birlikte devam etmiş, M.Ö. VI. yy’da Roma şehri oldukça gelişerek, duvarlarla çevrilmiştir. Roma sırasıyla önce Krallık, ardından Cumhuriyet, sonrasında da İmparatorluğun başkentliğini yapmış ve cumhuriyet zamanında plansız bir şekilde büyümüştür. Bu zamanda yapılan yollar çok güzeldir. Bu yollardan en önemlisi Roma’nın diğer Roma şehirlerine bağlantısını gerçekleştiren Appia Yolu’dur.

Ekonomi milattan sonra üçüncü yüzyılda gerilemeye geçtikten sonra imparatorluk bölünmüş, Batı Roma İmparatorluğu beşinci yüzyılda gotlar tarafından, Doğu Roma İmparatorluğu ise 1453 yılında Osmanlı tarafından yıkılmıştır.

Roma ile diğer İtalya şehirleri aralarında, çok eski çağlarda birbirinden farklı birçok yollarla bağlanmıştır. Bundan dolayı da “Bütün Yollar Roma’ya Çıkar” sözü çok ünlüdür. Günümüzde de Roma, İtalya’ya kuzey ve güneyden, ayrıca bütün Avrupa’ya da düzgün yollarla bağlıdır. Bu yolların bir kısmı eski Romalılardan kalma yollardır. Şehir, demir yolu ve hava yolu ile de İtalya’da bulunan diğer şehirlerle bağlantılı ve Avrupa’nın diğer şehirlerine de düzenli olarak seferler bulunmaktadır.

Roma şehri tüm tarihi görkemiyle gezilecek en önemli yerlerden birisi olarak, neredeyse tüm gezginlerin görmeyi diledikleri yerler listesinin başlarında yer almaktadır. Roma’ya fırsat bulup geldiğinizde, toplu turlarda hele ki Roma gibi tarih dolu bir şehirde, çoklu gruplarda bir rehberin yeterli şekilde size bilgi veremediği tur seçimleri çoğu zaman hatadır. Bunu birçok kere buraya geldikten sonra farkeden ziayretçiler olmaktadır. Bunun yerine, bireysel ya da küçük gruplarda rehber lisanslı kaliteli tur yaşamak, insanın belki de hayatında bir sefer geleceği, Roma gibi bir yerde tatil için kendine yaptığı en önemli ve güzel kültürel yatırımlarından birisidir. Bu seçiminizi doğru olarak kullanmak için sadece bana, Roma’da Türk rehber Ertürk Durmuş olarak ulaşmanız yeterlidir.

Birçok şehir turu programı ile Panoramik Tur diye adlandırılan sightseeing otobüs turları, şehrin etrafında seyredilerek gezilip, birkaç noktada resim çekilerek yapılan gezilerdir. Toplu ödenen tur ücretleri dışında hep ekstra diye belirtilen, günübirlik gezi bedelleri ödemek yerine bireysel ya da küçük gruplar eşliğinde harika bir gezi ve kültürel bir deneyim yaşamak neredeyse aynı bedellerle sahip olabileceğiniz bir ayrıcalık olarak tarafımdan sağlanmaktadır. Roma rehberi internet sitesindeki iletişim bilgilerinden bana turlar ile ilgili ulaşabilirsiniz. Bu şekilde detaylar hakkında bilgi alıp, tatilinizi verimli olarak geçirebilirsiniz.